Türkiye Çevre Vakfı, 1 Şubat 2020’de, kuruluşunun 42. Yıldönümünü idrâk etti. Bundan 42 yıl önce, Türkiye nüfusunun 40 milyon olduğu, nüfusun yarıdan fazlasının henüz köylerde yaşadığı ve çevresel sorunların günümüzdeki boyutlarının çok gerisinde olduğu bir ortamda; Türkiye’de çevre konusundaki kavramların hemen hemen bilinmediği, yeterince tartışılmadığı, konuyla ilgili yayınların bulunmadığı hatırlanırsa, bugün gelinen noktanın anlaşılması çok daha kolay olur. Geride kalan kırkiki yılın objektif değerlendirmesi, Vakfın; çok değişik hizmetleri ortaya koyabildiğini, değişik alanlarda öncü rol üstlenebildiğini göstermektedir.
Kurulduğu günleri takip eden ilk yıllarda, daha ziyade kamuoyunu aydınlatma ve yönlendirme gayretlerini gösteren Vakıf, sonraları geniş kitlelerin üzerine eğilemediği teknik konuları işlemeye ağırlık vermiştir. 1980’li yılların hemen başlarında yayınladığımız ve son olarak 8. baskısını yaptığımız Türkiye’nin çevre sorunları envanteri, Anayasa’ya çevre ile ilgili bir madde girmesi teklifimizin kabulü, hazırladığımız kanun taslağının benimsenerek Çevre Kanunu’nun kabulü, Türkiye Çevre Vakfı’nın toplumdaki gelişmeleri ve ihtiyaçları belirlemedeki gerçekçiliğinin de önemli bir işaretidir.
Sürdürülebilir kalkınma ve biyolojik zenginlikler gibi yeni kavramların Türkiye’de yerleşmesini sağlayan Türkiye Çevre Vakfı, çalışmalarında Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlarla yakın temas ve işbirliği içinde olmuştur.
Çevre hukuku, çevre politikası, çevre-ekonomi ilişkileri, sürdürülebilir kalkınma, ekoloji, tarım, yenilenebilir enerji kaynakları, biyolojik zenginlikler, sulak alanlar, hızlı nüfus artışı, düzensiz şehirleşme, tıbbî bitkiler, iklim değişikliği gibi birbirinden farklı alanlarda ortaya koyduğu eserlerle Türkiye Çevre Vakfı, çevre kavramının en geniş ve en gerekli haliyle her disiplinde ve her ilgi alanında yerleşmesi için çalışan bir gönüllü kuruluştur. Nitekim, Türkiye Çevre Vakfı’nın bugüne kadar yayınladığı ve çevrenin hemen her yönünü kapsayan 192 kitap, Türkiye’deki çevre literatürünün temelini teşkil etmektedir.
Geride kalan 42 yılda düzenlenen ve birbirinden çok farklı konuların ele alındığı konferanslar, seminerler, yuvarlak masa toplantıları; çevrenin, bütünlük anlayışına uygun bir şekilde tartışılmasına imkân vermiş, belki de binlerce kişinin değişik fikir ve düşünceleri, yayınlanan kitaplarla kalıcı bir şekilde topluma kazandırılmıştır.
Bütün hizmetlerini, sağladığı proje destekleri ve şartlı bağışlarla yürüten Türkiye Çevre Vakfı; çevreyi şu veya bu şekildeki uç anlayışlara bağlamadan, objektif, dengeli ve istikrarlı bir gönüllü kuruluş çizgisini devam ettirmeye kararlıdır.
Amacımız, hepimizin daha temiz, daha düzenli, daha güzel bir çevrede yaşamasıdır. Kurulduğumuz 1978 Yılı’ndan bugüne, bu amaca erişmek için çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Huzuru ve mutluluğu getirecek kalkınmanın, çevre değerlerini göz ardı etmeyen bir kalkınma tarzı olduğuna inanıyoruz.
ARŞİV